Skip to main content

Home/ Groups/ Kaynak Tarama ve Rapor Yazma - Grup 7
Mine Korkmaz

Öğrencilerin sorunlu davranışları - 25 views

yeni anahtar kelimeler var mı ya kaynak bulamıyorum

Rumeysa Topal

kaynak tarama süreci - 5 views

bir de ailede şiddetin derslerdeki uyumsuzluğa etkileriyle ilgili makaleler de işinize yarayabilir

Mine Korkmaz

yalnızlık.pdf - 0 views

shared by Mine Korkmaz on 21 Apr 17 - No Cached
Mine Korkmaz

derse_katilim.pdf - 0 views

shared by Mine Korkmaz on 21 Apr 17 - No Cached
Mine Korkmaz

Çocukların Dersi Etkin Dinlemesini Sağlamak İçin 10 Öneri - Classloom Blog - 1 views

  • 1. Dersleri Eğlenceli Hale Getirin
  • 2. Oturma Düzine Önem Verin
  • 3. Çocukların Beden Duruşuna Dikkat Edin
  • ...7 more annotations...
  • 4. Derse Adaptasyon İçin Süre Tanıyın
  • 5. Çocukların Dikkatini Çekecek Konular Bulun
  • 6. Dersleri İnteraktif Olarak Karşılaşmaya Çalışın
  • 7. Aktif Katılımcı Olmayan Çocuklar'ın Aktif Dinleyici Olmalarıını Sağlayın
  • 8. Aşırı Hareketli Çocukları Kontrol Altında Tutun
  • 9. Çocukların Kısa Notlar Almasını Sağlayın
  • 10. Teknolojiden Yararlanın
Mine Korkmaz

resimmmmmmm - 0 views

shared by Mine Korkmaz on 21 Apr 17 - No Cached
Mine Korkmaz

Egitimpusulasi.net - 1 views

  • Çekingenlik hemen değilebilir bir husus değildir. Sabırlı olunmalı.Öncelikle çocukların annelerinden kopmalarına yardım etmek Çocuğun arkadaşlarıyla birlikte olmalarına oy ver, daha sonrada bir arkadaş grubu veya da faaliyet grubuna girmelerini sağlamak gerekir. Başarılı ve mutlu olacakları bir alanın keşfedilmesi onları huzurlu kılar.Resmi ve özel kurumlarla tanışması sağlanmalı. Bu bağlamda faturaların yatırılması vb. Vazife seçimleriÖğretmenleriyle konuşulmalı ve onların desteği sağlanmalı
  • Çocuğun fizyonomik yapısı ve konuşma şekliyle dalga geçilmemeli
  • Asla başkalarıyla kıyaslanmamalı ve kişiliği tahkir edilmemeli
  • ...12 more annotations...
  • Alaycı çocukların, çekingen çocukları maskara etmelerine asla müsaade etmemeli
  • Sportif faaliyetlere yönlendirilmeli
  • Öğretmen derste işlediği konu hakkında ona soru sormalıdır.
  • Öğretmen bu anlamda sınıftaki lider vasıflı çocuklarda yardım alabilmelidir.
  • Çocuk sınıf ortamında nazara verilmeli. Derse aktif katılması sağlanmalı ve yeri geldiğinde ödüllendirilmeli.
  • Öğretmenleriyle konuşulmalı ve onların desteği sağlanmalı
  • Öncelikle çocukların annelerinden kopmalarına yardım etmek
  • · Ebeveynin aşırı baskıcı ve otoriter olması· Ailenin aşırı koruyucu olması (tavuk anne sendromu)· Çocuğun başarısızlık korkusu taşıması· Çocuğun aile üyeleri tarafından ciddiye alınmaması, söylediklerine aldırış edilmemesi
  • · Çocuktan yaşı ve kapasitesinin üzerinde beklentiye girmek· Çocuğun sürekli eleştirilmesi ve başkalarıyla kıyaslanması· Çocuğun çabasına karşı tepkisiz kalmak· Çocuğu yüreklendirmemek · Çocuğun bazı konularda karar vermesine müsaade etmemek, onun duygu ve düşüncelerine değer vermemek
  • Çekingen çocukların çoğunun sınıfta sevdikleri bir yer vardır. Bu yer genellikle faaliyetlerden, kalabalıktan uzak ve rahatça oturabilecekleri bir minder üstü veya düz bir yerdir. Burada olup biten şeylerin çoğuna karşı ilgisiz ve birçoğundan habersizdirler
  • Çekingen çocuklar okul ortamı veya arkadaş grubu içinde olduklarında oyuna katılmak isteseler de kendilerinde bu cesareti bulamazlar.
  • Çekingen çocuklar yaşıtları ile ilişki kurmada zorlanırlar,
Rumeysa Topal

5000076381-5000101713-1-PB.pdf - 2 views

shared by Rumeysa Topal on 21 Apr 17 - No Cached
  • Kimlik, farklı alanlarda farklı şekillerde tanımlanan kavramlardan biridir. Kimlik kavramının tanımında ortak bir noktada buluşulamamasının nedeni kavramın fiziksel, bilişsel ve toplumsal öğeleri içeriyor olmasıdır.
  • Erikson [2] kimlik kavramını açıklarken bazen bir duyguya, bazen de psikolojik bir yapıya işaret etmekte ve kimlik oluşum sürecini bilinç ve bilinç-dışı mekanizmaların bileşimi olarak açıklamaktadır. Marcia’ya göre kimlik, bireyin dürtülerinin, inançlarının ve kişisel geçmişinin dinamik bir örgütlenmesinden oluşmaktadır.[3]
  • Kimlik literatürde en genel anlamıyla, bireyin “ben kimim?” sorusuna verdiği yanıt olarak tanımlanmaktadır.
  • ...7 more annotations...
  • Marcia dağınık kimlik, ipotekli kimlik, başarılı kimlik ve morotoryum olmak üzere dört kimlik statüsü öne sürmüştür.[3]
  • Psikososyal bakış açısına göre olgunlaşma, bireye yeni yeterlilikler kazandırırken, aynı zamanda yeni sorumluluklar da yükler. Olgunlaşmanın her basamağında toplum çocuğun gereksinimlerini karşılar ve olgunlaşmada anababanın bakımı, okul, toplumsal örgütler, meslekler ve değerler önemlidir. Psikososyal gelişimde çocuk, kendi yaşam döngüsünü toplumsal yaşam döngüsünün içinde bulur ve kültür çocuğun gelişiminde önemli etkiye sahiptir.
  • Bu bağlamda kimlik keşfi süreci, kendini ve toplumu kabul etmeyi içermektedir. Yaşamın her döneminde “ben kimim?” sorusu sorulmakla birlikte bu soru ergenlikte yoğunluk kazanmaktadır.[2]
  • 7. Sosyal kimlik: Bireyin, sosyal alanla iletişimi sonucunda edindiği, başkalarının gözünde aynılık ve süreklilik duygusunu test etmesi ve gözlemesidir.[2]
  • Tablo.1. Erikson’un Psikososyal Gelişim Evreleri Kuramı ve Karşılık Gelen Kimlik Duygusu [2] Yaşam Dönemi Psikososyal Gelişim Evresi Kimlik Duygusu Bebeklik Temel güven-Güvensizlik “Ben bana verilenim” İlk çocukluk Özerklik-Utanç, kuşku “Ben oluşturduğum şeyim” Oyun çağı Girişimcilik-Suçluluk“Ben olacağımı hayal ettiğim şeyim” Okul çağı Çalışkanlı k-Aşağılık duygusu “Ben öğrenebildiklerimin tümüyüm” Ergenlik Kimlik duygusu-Kimlik kargaşası “Ben kimim” Genç Yetişkinlik Yakınlık-Yalıtılmışlık“Biz sevebildiklerimizin tümüyüz” Yetişkinlik Üretkenlik-Durgunluk “Ben ürettiğim şeyim” Yaşlılık Ego bütünlüğü-Umutsuzluk “Ben geride bırakabildiklerimim”
  • Ergenlikte kimlik bunalımının neden olduğu başka bir sonuç ise ters kimliktir. Ters kimlik statüsündeki ergenler toplumun ondan beklediği rollere karşı gelerek aşırı uç (marjinal) rolleri ve davranışları benimser. Erikson’a göre, kimlik gelişimini olumlu ve kabul gören bir ortamda tamamlamayan ergenler, hiçbir şey olmamak yerine, babası polis olan bir kızın kanunları çiğneyen biri olması ya da başarılı bir ailenin kızının okula gitmeyi reddetmesi örneklerindeki gibi istenmedik ya da toplumun kabul etmediği bir seçeneğe yönelebilirler.[2, 6]
  • 176 Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar - Current Approaches in Psychiatry Şekil.1. Blos’un Kuramında Bireyleşme Süreci [13]
Ahmet Sözen

Medyanın Çocuklar Üzerindeki Olumsuz Etkisi - 4 views

  • Televizyon dizileri, çizgi filmler, internet cafeler kontrol edilmeden çocukların kullanımına sunulduğunda onların duygu ve düşüncelerinde, yaşayışlarında tamiri mümkün olmayan tahribatlar açmaktadır.
  • “Çocuklar yetişkinliğe adım atarken kendilerine bir model ararlar. Bu model bazen aile içinden biri, bazen sokaktan biri, bazen de çocuğun seyrettiği şiddet filmlerindeki kahramanlardan biri olabilir. Çocuk özendiği bu modeli taklit etmeye çalışır.
Mine Korkmaz

okularda motivasyon.pdf - 3 views

shared by Mine Korkmaz on 28 Apr 17 - No Cached
Rumeysa Topal liked it
  •  
    Lise öğrencilerinin derse katılımı ve motivasyonları konusunda etkili bir makale
Rumeysa Topal

Okul-Başarısının-Ön-Koşulu-Okul-Aile-Dayanışması.pdf - 0 views

  • Öğrenme-öğretme sürecine ilişkin olarak okul başarısını artıran faktörler üzerinde yapılan araştırmalar, okul başarısı üzerinde okul-aile dayanışmasının önemli bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Bu çalışmanın amacı; okul-aile dayanışmasının öğrencinin başarısı üzerindeki etkiyi, bu konuda yapılan araştırma ve inceleme bulgularının ışığında ele almak ve okul-aile işbirliğinin sağlanmasına yönelik öneriler geliştirmektir.
  • Diaz (1989) tarafından yapılan bir araştırmada; akademik başarısı düşük ve sınıfta kalma riski taşıyan öğrencileri diğer öğrencilerden ayıran en önemli etkenin, anne-baba desteği ve ilgisinden yoksunluk olduğu saptanmıştır. Aynı araştırmada, anne-baba katılık, tutarsızlık ve geçimsizliğinin de düşük okul başarısında önemli bir risk faktörü olduğu görülmüştür.
  • Ailede anne yoksunluğunun etkilerini inceleyen Spitz ve Bowlby yaptıkları araştırmada, anne bakımından yoksun büyüyen çocukların hem fizik hem de ruhi gelişmelerinin gerileyeceğini hatta yaşamlarının tehlikeye düşeceğini saptamışlardır(Günce, 1983). Öğrenci ailelerinin yanlış tutumu, ilgisizliği, baskısı, sertliği, sevgisizliği ya da aşırı ilgisi gibi durumlar öğrencilerin ders çalışmaktan soğumalarına, korku ve gerginlik duymalarına neden olmaktadır (Küçükahmet, 2001). Ailesi yanında kalmayan, örneğin, yurtta ve ya yatılı okullarda kalan öğrencilerin, ailelerinin yanında kalan öğrencilere göre çok ağır sorunları olmaktadır. İletişimi kuvvetli olan aile ortamında yetişen çocukların konuşma becerilerinin; cümle uzunluğu, soru sayısı, sözcük dağarcığı bakımından daha iyi durumda oldukları saptanmıştır (Demirel, 2002).
  • ...5 more annotations...
  • Çelenk (2001), ilkokuma-yazma öğretiminde, evde çocuğuna eğitim yardımı sağlayan ve bu amaçla okul ile yakın işbirliğine giren ailelerin çocuklarının okuduğunu anlama başarılarının daha yüksek olduğu sonucuna varmıştır.
  • Bilgin (1990), okul ve aile işbirliği ve sorunları konusunda yaptığı araştırmada; “öğretmenlerin okul-aile ilişkilerini geliştirmede başarılı çalışmalar yaptığı, anne-babaların ise okul-aile ilişkilerini geliştirmede yetersizlikler gösterdikleri, anne-baba eğitiminin okul-aile ilişkilerini düzene koymada ve öğrencilerin okul başarılarının artırılmasında etkili olduğu” sonucuna varılmıştır.
  • Aile bakım, şefkat ve korumasının okul başarısının yükselmesinde önemli bir faktör olduğu anlaşılmaktadır. Koruyucu aile yanında kalan çocukların eğer uygun şefkat ve kurumu sağlandığı takdirde başarılarının yükseldiği görülmüştür.
  • Velilerin öğrencinin okul başarısına yapabilecekleri olumlu katkıdan azami ölçüde yararlanabilmelerini sağlayabilmek amacıyla, okula bakış açıları olumsuzdan olumluya dönüştürülürken, okula farklı kaynaklardan para temin edilmeli, bu ilişkiler çerçevesinde velilerden para alınması sözkonusu olmamalıdır.
  • Etkin bir okul veli yardımlaşmasını sağlayabilmek için, ilişkiler rastlantıya bırakılmamalı, okul-veli görüşme ve toplantıları yıllık, aylık ve haftalık dönemler içinde programlara bağlanmalı, aile büyükleri ile mektuplaşma, telefonlaşma ve ev ziyaretleri de bu çerçevede ele alınmalıdır.
Rumeysa Topal

5000048774-5000066245-1-PB (1).pdf - 3 views

shared by Rumeysa Topal on 28 Apr 17 - No Cached
  • Diaz (1989) taraf›ndan yap›lan bir araşt›rmada, akademik başar›s› düşük ve s›n›fta kalma riski taş›yan öğrencileri diğer öğrencilerden ay›ran en önemli etkenin, anne-baba ilgisizliği olduğu saptanm›şt›r. Ayn› araşt›rmada, anne-baba kat›l›ğ›, tutars›zl›ğ› ve geçimsizliğinin de düşük okul başar›s› ve riski taş›mada önemli rol oynad›ğ› görülmüştür. Eastman (1988), Eğitim aç›s›ndan destekleyici yaklaş›m içerisinde olan ailelerin çocukar›nda okul başar›s›n›n daha yüksek olduğu sonucuna varm›şt›r (Sat›r, 1996).
  • Araşt›rma bulgular›ndan elde edilen sonuçlara göre; aile üyelerinden eğitim yard›m› alan ve okulla yak›n işbirliği içerisine giren ailelerden gelen çocuklar›n, okuduğunu anlama başar›lar›n›n daha yüksek olduğu sonucuna var›lm›şt›r
    • Rumeysa Topal
       
      araştırma sonucu
  • çevre faktörünü
  • ...5 more annotations...
  • Burns ve diğerleri (1992)’ne göre; anne-baba ve öğretmenler aras›nda kurulacak düzenli iletişimin önemi büyüktür. Velilerle okuldaki etkinlikler konusunda mektuplaşma, okul kurallar›, düzeni ve velinin gereksinim duyduğu yard›mc› bilgiler konusunda haz›rlanm›ş bulunan broşürler, kurulacak bu iletişimin geleneksel araçlar›d›r. Öğrencilerle ilgili kişesel raporlar, öğretmen-aile telefonlaşmalar›, veli-öğretmen toplant›lar›, çocukla ilgili özel tart›şma ve görüşmelerin yap›lacağ›, ayr›ca çocuğun aile çevresi konusunda öğretmenlerin bilgileneceği ev ziyaretleri, çocuklar›n›n s›n›f içi etkinliklerini görme f›rsat› elde edecekleri anne-babaya aç›k s›n›f içi etkinlikleri izleme günleri, okul-aile ilişkilerinde uzun y›llard›r uygulanan iletişim yollar›d›r.
    • Rumeysa Topal
       
      okul-veli görüşmesi
  • Çocuğunuza sesli okunan bir öykü dinleterek, bu konuda sorular sorunuz.
  • Tüm aile üyelerinin kat›lacağ› okuma saatleri düzenleyiniz.
  • Aile üyeleriyle birlikte kütüphane ziyaretleri yap›n›z. Çocuklar›n›zla birlikte ödünç kitaplar al›n›z ve onlar›n yaz aylar›nda düzenlenen okuma programlar›na ya da okuma saatlerine kat›lmalar›n› teşvik ediniz.
  • Bu raşt›rmadan elde edilen bulgulara göre, okul başar›s›n›n yar›dan çoğunun aile katk›s›yla gerçekleştiği görülmektedir. (Malkoç, 1991).
Rumeysa Topal

Sinif_Yonetimi_Acisindan_Etkili_Ogretmen.pdf - 1 views

  • Pozitif bir çevre yaratmak ve problemleri önlemek için öğretmenler bireysel farklılıkları göz önünde bulundurmalı olumlu davranışları ve öğrenci motivasyonunu desteklemelidir (11) .
  • Bu aynı zamanda davranışların etkili yönetildiği, istenmeyen davranışların sınıfın katılımını ve motivasyonu düşürmeden en aza indirilmiş olduğu bir sınıf anlamına da gelmektedir.
  • Etkili öğretmenler sınıf içi davranışlarında olduğu kadar mesleklerinde de ön plâna çıkan öğretmenlerdir. Etkili öğretmenlerin temel özelliklerinden biri de öğrenme çevresini oluştururken bilişsel duyuşsal ve psiko-motor öğrenmelerin üçüne birden önem vermeleridir (16) .
  • ...1 more annotation...
  • Öğrenciler genellikle canlarının sıkıldığı, otoriteye karşı çıkma ihtiyacı duyduklarında istenmeyen davranışlarda bulunabilirler. Öğretmen öğrencilerin derse etkili katılımlarını sağlayarak istenmedik davranışları azaltabilir (20) . Konularına hakim olan öğretmenler öğrencilerini derse aktif olarak katarlar. Bu öğretmenler ders sunularını açık öğrencilerin öğrenme esnasında karşılaştıkları sorunları bilen, öğrencilerin soruları için hazır ve verdikleri cevaplarda herhangi bir kaçamak ve belirsizlik olmayan öğretmenlerdir (21) . Öğrencilerin etkili katılımını sağlayabilmek için öğretmen, dikkati toplayıcı değişik öğretim yöntemlerini, sınıfla açık bir iletişime girmeyi, konunun gerçek hayatla bağlantılarını kurarak işlemeyi kullanabilir.
Ahmet Sözen

25010001_ekngenlkveatılganlıketm.pdf - 7 views

shared by Ahmet Sözen on 24 Mar 17 - No Cached
Mine Korkmaz liked it
  • Bu çocuk kuvvetli bir kişilik için gerekli olan belli başlı güven duygularından, herhangi bir sebeple yoksun bırakılmıştır
  • Çocuğun ne olursa olsun, başına ne gelirse gelsin, her şeye rağmen ve daima onu seveceğinizi bilmesini ve bundan emin olması lazımdır.
  • Sevgilerine rağmen bazı hatalar yaparlar, bu suretle çocuk güvenden yoksun yetişir.
  • ...9 more annotations...
  • Eğer sizin kendisini anlayış ve ilgi ile daima takip ettiğinizi bilirse onda bu güvenlik duygusu gelişir. Ve ancak bu duyguya sahip olan çocuk, onun için karanlık olan yeni durumlara atılma cesaretini bulur.
  • Öğretmen çocuğun kabuğundan çıkmakta güçlük çekeceğini bilmeli ve sabırlı olmalıdır. Çocuğu ilk günden faaliyetlere katılması için zorlamamalıdır. Hoşlandığı faaliyetleri bir süre karşıdan izlemesine izin verilmelidir. Zaman zaman bir köşede yalnız oynamasına izin verilmelidir. Öncelikle öğretmen kendisi çocukla diyalog kurmalı sonra bir arkadaşıyla diyalog kurmasını sağlamalıdır. Çocuğun çekingenliğinin sebepleri araştırılmalıdır. Çekingenlikten kurtulabileceği su, kum, kil, çamur, boya gibi malzemelerle oynamasına izin verilmelidir. Çocuk yaratıcı faaliyetlere yönlendirilmelidir. Çocuk en ufak bir başarısında dahi öğretmen tarafından yüreklendirilmelidir. Çocuğun başarı ve deşarj alanları bulunmalıdır.
  • Çekingen Çocuğun Sosyalleştirilmesi Çekingen çocukların sosyalleşebilmesi için öncelikle annelerinden kopmalarına yardım etmek, sonra bir arkadaşlar birlikte olmasına fırsat vermek, daha sonra da bir arkadaş grubu ya da faaliyet grubuna girmelerini sağlamak gerekir. Başarılı ve mutlu olacakları bir alanın keşfedilmesi onları huzurlu kılar.
  • Böyle davrandığımız taktirde çocuğunuz her hareketinde tereddüt eden, işe girişip girişmemekte kararsız kalan, her yerde huzursuz olan ve bu sebeple iş yapmak veya kara vermekten daima kaçınan bir insan olur.
  • Çekingen çocukların çoğu sizin onunla ufak bir ilgilenmenizle açılıp konuşmaya başlarlar.
  • Böylece bir çocuğu ufak bir gayretinde “aferin” diyerek ödüllendirmek faydalıdır.
  • Çocuğun dili gelişmemiş olabileceğinden öğretmen, yavaş ve açık konuşmayla çalışmalıdır.
  • Eğer çocuğa seveceği başka bir faaliyet bulamazsanız çocuğun oturup diğerlerini seyretmesine izin verilmeli ya da istediği zaman kullanabileceği malzemeleri yanına koymalısınız.
  • Çekingen çocukların çoğu, birinci derecede başkalarının çalışmalarını güvenli bir mesafeden seyrederek öğrenirler.
1 - 20 Next ›
Showing 20 items per page