Skip to main content

Home/ Kaynak Tarama ve Rapor Yazma - Grup 7/ Contents contributed and discussions participated by Ahmet Sözen

Contents contributed and discussions participated by Ahmet Sözen

Ahmet Sözen

Medyanın Çocuklar Üzerindeki Olumsuz Etkisi - 4 views

  • Televizyon dizileri, çizgi filmler, internet cafeler kontrol edilmeden çocukların kullanımına sunulduğunda onların duygu ve düşüncelerinde, yaşayışlarında tamiri mümkün olmayan tahribatlar açmaktadır.
  • “Çocuklar yetişkinliğe adım atarken kendilerine bir model ararlar. Bu model bazen aile içinden biri, bazen sokaktan biri, bazen de çocuğun seyrettiği şiddet filmlerindeki kahramanlardan biri olabilir. Çocuk özendiği bu modeli taklit etmeye çalışır.
Mine Korkmaz

kaynak tarama süreci - 5 views

Ahmet Sözen

şiddet.pdf - 0 views

  • Aile, yakın ilişkilerin, bütün doyumların, gelişimsel olanakların kaynağı olduğu gibi, kimi zamanda en büyük duygusal rahatsızlıkların, gerilim ve çatışmaların kaynağı da olabilir.
  • Bu da göstermektedir ki, ana babaların sürekli eğitilmeleri, bilinç ve duyarlılık geliştirme çalışmaları ailede şiddetin azaltılmasında önemli bir rol oynayabilmektedir
  • Bu durum ise çocuklarda içine kapanma, korkular taşıma, iletişim sorunları yaşama, okul yaşamında başarısızlık, arkadaşlarının ailesiyle ilgili sorular sormalarından çekindiği için okula bile gitmek istememe olarak kendini göstermektedir
  • ...7 more annotations...
  • Yaşamı kurtulanlarda ise depresyon, kaygı bozukluğu, sosyal uyumsuzluk, dışa vurum ya da içe atım sorunları, karşı olma ve karşı gelme bozuklukları vb. gibi ruhsal sorunlar gelişebilir.
  • Sözel şiddet gören çocukta özgüven eksikliği, tedirginlik, sinirlilik, korku, depresyon, içe kapanma, isteksizlik ve ümitsizlik gibi birçok ruhsal problem görülebilmektedir
  • Söz ve hareketlerin, karşı taraf üzerinde sindirme, baskı ve korkutma amacıyla cezalandırma ve kontrol kurma aracı olarak kullanılması sözel şiddet olarak tanımlanmaktadır.
  • sıra zekâ özürü ya da ruhsal örselenme sonucu bu çocuklarda genellikle okul başarısı düşüktür, bilişsel gelişimleri olumsuz yönde etkilenmektedir
  • Çocukların hayatında şiddet sadece sağlığını değil, ruhsal açıdan da gelişimlerini etkilemektedir. Çocuklarda, sosyal uyum azlığı, anti-sosyal davranışlar, okul devamlılığında azalma, dikkat azlığı, okul başarısında düşüklük, başkalarına şiddet gösterme, düşük benlik saygısı, güvensizlik, okula gitmeye korkma, yeme bozuklukları, sağlık problemleri, madde bağımlılığı, intihar girişimi, huzursuzluk, depresyon, hatalı cinsel seçimler, kendine zarar verme, suç işleme ve hatta ölüm ile sonuçlanmaktadır
  • annenin fiziksel veya cinsel şiddet yaşama durumuna göre çocuklarda görülen davranış sorunları sık sık kabus görme, yatağını ıslatma, çekingen/içine kapanık olma, Anneye/diğer çocuklara karşı saldırgan olma ve hırçınlaşarak ağlama olarak belirtmişlerdir.
  • Psikososyal müdahaleler arasında; Aile Odaklı Terapiler, İnsan ilişkilerinde Yaratıcı Drama Yaklaşımı, Psikodrama, Bilişsel Davranışçı Terapi, Çözüm Odaklı Terapi gibi uygulamalar yer almaktadır
Ahmet Sözen

Öğrencilerin sorunlu davranışları - 25 views

Ahmet Sözen

Çocuğumuzun Arkadaşları Kişiliğini Nasıl Etkiler? - 0 views

  • Çocuk, birbirinden farklı iki toplumsal çevrede büyür. Bu iki toplumsal çevreden birincisi, ana babası, öğretmenleri, akraba ve komşularının oluşturduğu yetişkinler çevresi; ikincisi ise akranlarından (yaşıtlarından) oluşan çevredir. Yetişkinler çevresinde ikincil statüde olan çocuk, akran grubunda yaşıtlarıyla eşit statüdedir.
  • çocukluk döneminden ergenlik dönemine doğru ilerlerken arkadaşlarıyla olan sosyal münasebetleri de gittikçe artmaktadır.
  • ergenlikte farklı gelişimsel özellikler arkadaşlığın bu dönemdeki önemini artırmaktadır.
  • ...3 more annotations...
  • Arkadaşlarca aranmak, beğenilmek ve benimsenmek, benlik saygısının önemli bir şartıdır. Çocuk akran grubunda kendi kişiliğini dener ve geliştirir.
  • özellikle ergenlik dönemindeki gençlerin arkadaşları tarafından kabul görmesi onun kendi kabulünü de olumlu yönde etkilemektedir.
  • Özellikle okul ya da izci grupları gence böyle fırsatlar sağlar.
  •  
    arkadaş çevresinin bireye etkileri
  •  
    arkadaş grubunun çocuğun gelişimine etkileri
Ahmet Sözen

EBEVEYN TUTUMLARI - 1 views

EBEVEYN TUTUMLARI VE ETKİLERİ
started by Ahmet Sözen on 31 Mar 17 no follow-up yet
  • Ahmet Sözen
     

    EBEVEYN TUTUMLARI VE ETKİLERİ


    Çocuğun kişilik özelliğinin belirlenmesinde, sorun çözme becelerinin gelişiminde ve çevresiyle etkileşiminde  anne babanın tutumu büyük öneme sahiptir. Çocuk anne baba tutumlarına ve gelen geri bildirimleri taklit ederek davranış becerileri geliştirir. Temel anne baba tutum modelleri ise aşağıdaki sıralanabilir:

    Demokratik Anne Baba Tutumu
    Anne baba çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanmasının yanısıra çocuğuna sevgi de göstermektedir. Bu tutumu benimseyen ailelerde çocuğa eşit koşullar sağlanmakta, karar alırken çocuğunda fikri alınmaktadır. Çocuğun yaşına göre sorumluluk verilmektedir. Aile çocuğun yeteneklerini açığa çıkarmasına fırsat tanımaktadır. Demokratik ailenin katı kuralları yoktur, bazı sınırlar koyara, prensipleri vardır. Başarılar ödüllendirilir, başarısızlıklar cezalandırılmaz. Demokratik bir aile ortamında yetişen çocuklar, rahat, bağımsız, kendisini ifade edebilen, girişimci, sorumluluk alabilen, temel güven duygusu gelişmiş kişilerdir.

    Aşırı Koruyucu Anne Baba Tutumu
    Aşırı koruyucu anne baba tutumunu benimseyen ebeveyn çocuğuna  müdahaleci yaklaşır ve  çocuğunu sürekli kontrol eder. Çocuk, sürekli  anne babası tarafından engellemelerle karşılaşır. Anne baba, çocuğun kendini tanımasına, geliştirmesine fırsat vermez. Çocuk,  anne babaya bağımlı olur, tek başına hareket etmekten korkar. Bu durum sıklıkla anne çocuk arasındaki ilişkide görülmektedir. Annenin  kendisini yalnız hissetmesinden kaynaklanmaktadır.  Bu çocuklar ileriki yaşamlarında bağımsız davranmakta, yeteneklerini açığa çıkarıp kendisini gerçekleştirmekte sorun yaşayabilirler. Bu tutumu benimseyen anne çocuğun bireyselleşme çabasını engellemektedir. Aileden ayrılmasının anne babayı üzeceği, telkinin verilmesi de ayrılıp gitmeyi zorlaştırmakta ve suçluluk yaratmaktadır. Ailenin bu tutumu ergenin bağımsız olabilmesini, kendini gerçekleştirmesini engellemektedir.

    Aşırı Baskıcı Anne Baba Tutumu
    Aşırı baskıcı tutumu benimseyen ebeveyn çocuğuna sürekli baskı uygular. Çocuğun kişiliğini hiçe sayarlar. Çocuk kendilerine itaat etmediğinde çocuğa fiziksel şiddet uygular, baskı gösterir, suçlar veya cezalandırırlar. Yapılan araştırmalar, aşırı baskı ve disiplin ile büyüyen çocukların kendilerine güvenmediklerini  ortaya koymaktadır. Ergenlerde ise, baskıcı bir tutumla karşılaşan ergen, aşırı hassas, başkasının etkisinde kalan, girişimci olmayan, pasif özellikler gösterebilir.

    Çocuk Merkezli Tutum
    Çocuk merkezli tutumu benimseyen ebeveyn çocuğun her dediğini yapar, çocuğun istekleri ebeveyn için emir niteliği taşımaktadır. Anne baba çocuğuna boyun eğip onun egemenliğini kabul eder. Her istediği olan çocuk, okul gibi bir ortama girdiğinde uyum konusunda güçlük yaşayabilir ve  kurallar karşısında zorlanabilir.
     Bu tutumun ergenlik dönemine yansımalarında ise, ergen bencil, her isteğinin hemen yerine getirilmesini isteyen bundan zevk alan, paylaşmayı bilemeyen, çevresi ile ilişki kurmakta güçlük yaşayan bir kişi haline gelebilir.

    İlgisiz ve Kayıtsız Tutum
    Anne baba tarafından çocuğun dışlanması ve yalnız bırakılmasıdır. Dışlanan, yalnız bırakılan çocuk da saldırganlık eğilimleri gözlenebilir.

    Dengesiz ve Kararsız Tutum
    Anne baba tutarsız davranmaktadır. Birinin “evet” dediğine diğeri “hayır” demektedir. Ebeveynden birinin koyduğu kuralı diğer ebeveyn ihlal eder. Çocuğun yanında anne baba arasında bir çatışma yaşanır. Bu durumda çocukta iç çatışmaların gelişmesine neden olabilir.

    Güven Verici, Destekleyici, Hoşgörülü Tutum
    Anne babanın çocuğu desteklemesi, arzu ve isteklerini gerçekleştirmesine izin vermesi bunun yanısra bazı kısıtlamaları da koyması anlamına gelmektedir. Anne babanın hoşgörülü tutumu, kendine güvenen bir birey olmasına yardım eder.  Sevgi ve hoşgörü ile büyüyen çocuk, yeteneklerinin farkına varır ve kendini geliştirir. Böyle bir ortamda büyüyen çocuk, işbirliğine hazır, dengeli, mutlu ve arkadaş canlısı özellikler gösterir.


     Etiketler:Ebeveyn Tutumları ve Etkileri, Aşırı Baskıcı Anne Baba, Aşırı Koruyucu Anne Baba, İlgisiz ve Kayıtsız Anne Baba


     

Ahmet Sözen

Ebeveyn tutumları ve etkileri- Aşırı Baskıcı Anne Baba - Aşırı Koruyucu Anne ... - 4 views

  • her dediğini yapar, çocuğun istekleri ebeveyn için emir niteliği taşımaktadır.
  • onun egemenliğini kabul eder
  • Her istediği olan çocuk, okul gibi bir ortama girdiğinde uyum konusunda güçlük yaşayabilir ve  kurallar karşısında zorlanabilir.
    • Ahmet Sözen
       
      arkadaşlar en önemli madde bence burada bu madde
  • ...3 more annotations...
  • Dışlanan, yalnız bırakılan çocuk da saldırganlık eğilimleri gözlenebilir.
  • Sevgi
  • ve hoşgörü ile büyüyen çocuk, yeteneklerinin farkına varır ve kendini geliştirir.
  •  
    ebeveyn tutumları
Ahmet Sözen

25010001_ekngenlkveatılganlıketm.pdf - 7 views

  • Bu çocuk kuvvetli bir kişilik için gerekli olan belli başlı güven duygularından, herhangi bir sebeple yoksun bırakılmıştır
  • Çocuğun ne olursa olsun, başına ne gelirse gelsin, her şeye rağmen ve daima onu seveceğinizi bilmesini ve bundan emin olması lazımdır.
  • Sevgilerine rağmen bazı hatalar yaparlar, bu suretle çocuk güvenden yoksun yetişir.
  • ...9 more annotations...
  • Eğer sizin kendisini anlayış ve ilgi ile daima takip ettiğinizi bilirse onda bu güvenlik duygusu gelişir. Ve ancak bu duyguya sahip olan çocuk, onun için karanlık olan yeni durumlara atılma cesaretini bulur.
  • Öğretmen çocuğun kabuğundan çıkmakta güçlük çekeceğini bilmeli ve sabırlı olmalıdır. Çocuğu ilk günden faaliyetlere katılması için zorlamamalıdır. Hoşlandığı faaliyetleri bir süre karşıdan izlemesine izin verilmelidir. Zaman zaman bir köşede yalnız oynamasına izin verilmelidir. Öncelikle öğretmen kendisi çocukla diyalog kurmalı sonra bir arkadaşıyla diyalog kurmasını sağlamalıdır. Çocuğun çekingenliğinin sebepleri araştırılmalıdır. Çekingenlikten kurtulabileceği su, kum, kil, çamur, boya gibi malzemelerle oynamasına izin verilmelidir. Çocuk yaratıcı faaliyetlere yönlendirilmelidir. Çocuk en ufak bir başarısında dahi öğretmen tarafından yüreklendirilmelidir. Çocuğun başarı ve deşarj alanları bulunmalıdır.
  • Çekingen Çocuğun Sosyalleştirilmesi Çekingen çocukların sosyalleşebilmesi için öncelikle annelerinden kopmalarına yardım etmek, sonra bir arkadaşlar birlikte olmasına fırsat vermek, daha sonra da bir arkadaş grubu ya da faaliyet grubuna girmelerini sağlamak gerekir. Başarılı ve mutlu olacakları bir alanın keşfedilmesi onları huzurlu kılar.
  • Böyle davrandığımız taktirde çocuğunuz her hareketinde tereddüt eden, işe girişip girişmemekte kararsız kalan, her yerde huzursuz olan ve bu sebeple iş yapmak veya kara vermekten daima kaçınan bir insan olur.
  • Çekingen çocukların çoğu sizin onunla ufak bir ilgilenmenizle açılıp konuşmaya başlarlar.
  • Böylece bir çocuğu ufak bir gayretinde “aferin” diyerek ödüllendirmek faydalıdır.
  • Çocuğun dili gelişmemiş olabileceğinden öğretmen, yavaş ve açık konuşmayla çalışmalıdır.
  • Eğer çocuğa seveceği başka bir faaliyet bulamazsanız çocuğun oturup diğerlerini seyretmesine izin verilmeli ya da istediği zaman kullanabileceği malzemeleri yanına koymalısınız.
  • Çekingen çocukların çoğu, birinci derecede başkalarının çalışmalarını güvenli bir mesafeden seyrederek öğrenirler.
1 - 7 of 7
Showing 20 items per page