Skip to main content

Home/ Kaynak Tarama ve Rapor Yazma - Grup 7/ Group items matching "''okul" in title, tags, annotations or url

Group items matching
in title, tags, annotations or url

Sort By: Relevance | Date Filter: All | Bookmarks | Topics Simple Middle
Rumeysa Topal

Okul-Başarısının-Ön-Koşulu-Okul-Aile-Dayanışması.pdf - 0 views

  • Öğrenme-öğretme sürecine ilişkin olarak okul başarısını artıran faktörler üzerinde yapılan araştırmalar, okul başarısı üzerinde okul-aile dayanışmasının önemli bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Bu çalışmanın amacı; okul-aile dayanışmasının öğrencinin başarısı üzerindeki etkiyi, bu konuda yapılan araştırma ve inceleme bulgularının ışığında ele almak ve okul-aile işbirliğinin sağlanmasına yönelik öneriler geliştirmektir.
  • Diaz (1989) tarafından yapılan bir araştırmada; akademik başarısı düşük ve sınıfta kalma riski taşıyan öğrencileri diğer öğrencilerden ayıran en önemli etkenin, anne-baba desteği ve ilgisinden yoksunluk olduğu saptanmıştır. Aynı araştırmada, anne-baba katılık, tutarsızlık ve geçimsizliğinin de düşük okul başarısında önemli bir risk faktörü olduğu görülmüştür.
  • Ailede anne yoksunluğunun etkilerini inceleyen Spitz ve Bowlby yaptıkları araştırmada, anne bakımından yoksun büyüyen çocukların hem fizik hem de ruhi gelişmelerinin gerileyeceğini hatta yaşamlarının tehlikeye düşeceğini saptamışlardır(Günce, 1983). Öğrenci ailelerinin yanlış tutumu, ilgisizliği, baskısı, sertliği, sevgisizliği ya da aşırı ilgisi gibi durumlar öğrencilerin ders çalışmaktan soğumalarına, korku ve gerginlik duymalarına neden olmaktadır (Küçükahmet, 2001). Ailesi yanında kalmayan, örneğin, yurtta ve ya yatılı okullarda kalan öğrencilerin, ailelerinin yanında kalan öğrencilere göre çok ağır sorunları olmaktadır. İletişimi kuvvetli olan aile ortamında yetişen çocukların konuşma becerilerinin; cümle uzunluğu, soru sayısı, sözcük dağarcığı bakımından daha iyi durumda oldukları saptanmıştır (Demirel, 2002).
  • ...5 more annotations...
  • Çelenk (2001), ilkokuma-yazma öğretiminde, evde çocuğuna eğitim yardımı sağlayan ve bu amaçla okul ile yakın işbirliğine giren ailelerin çocuklarının okuduğunu anlama başarılarının daha yüksek olduğu sonucuna varmıştır.
  • Bilgin (1990), okul ve aile işbirliği ve sorunları konusunda yaptığı araştırmada; “öğretmenlerin okul-aile ilişkilerini geliştirmede başarılı çalışmalar yaptığı, anne-babaların ise okul-aile ilişkilerini geliştirmede yetersizlikler gösterdikleri, anne-baba eğitiminin okul-aile ilişkilerini düzene koymada ve öğrencilerin okul başarılarının artırılmasında etkili olduğu” sonucuna varılmıştır.
  • Aile bakım, şefkat ve korumasının okul başarısının yükselmesinde önemli bir faktör olduğu anlaşılmaktadır. Koruyucu aile yanında kalan çocukların eğer uygun şefkat ve kurumu sağlandığı takdirde başarılarının yükseldiği görülmüştür.
  • Velilerin öğrencinin okul başarısına yapabilecekleri olumlu katkıdan azami ölçüde yararlanabilmelerini sağlayabilmek amacıyla, okula bakış açıları olumsuzdan olumluya dönüştürülürken, okula farklı kaynaklardan para temin edilmeli, bu ilişkiler çerçevesinde velilerden para alınması sözkonusu olmamalıdır.
  • Etkin bir okul veli yardımlaşmasını sağlayabilmek için, ilişkiler rastlantıya bırakılmamalı, okul-veli görüşme ve toplantıları yıllık, aylık ve haftalık dönemler içinde programlara bağlanmalı, aile büyükleri ile mektuplaşma, telefonlaşma ve ev ziyaretleri de bu çerçevede ele alınmalıdır.
Rumeysa Topal

5000048774-5000066245-1-PB (1).pdf - 3 views

shared by Rumeysa Topal on 28 Apr 17 - No Cached
  • Diaz (1989) taraf›ndan yap›lan bir araşt›rmada, akademik başar›s› düşük ve s›n›fta kalma riski taş›yan öğrencileri diğer öğrencilerden ay›ran en önemli etkenin, anne-baba ilgisizliği olduğu saptanm›şt›r. Ayn› araşt›rmada, anne-baba kat›l›ğ›, tutars›zl›ğ› ve geçimsizliğinin de düşük okul başar›s› ve riski taş›mada önemli rol oynad›ğ› görülmüştür. Eastman (1988), Eğitim aç›s›ndan destekleyici yaklaş›m içerisinde olan ailelerin çocukar›nda okul başar›s›n›n daha yüksek olduğu sonucuna varm›şt›r (Sat›r, 1996).
  • Araşt›rma bulgular›ndan elde edilen sonuçlara göre; aile üyelerinden eğitim yard›m› alan ve okulla yak›n işbirliği içerisine giren ailelerden gelen çocuklar›n, okuduğunu anlama başar›lar›n›n daha yüksek olduğu sonucuna var›lm›şt›r
    • Rumeysa Topal
       
      araştırma sonucu
  • çevre faktörünü
  • ...5 more annotations...
  • Burns ve diğerleri (1992)’ne göre; anne-baba ve öğretmenler aras›nda kurulacak düzenli iletişimin önemi büyüktür. Velilerle okuldaki etkinlikler konusunda mektuplaşma, okul kurallar›, düzeni ve velinin gereksinim duyduğu yard›mc› bilgiler konusunda haz›rlanm›ş bulunan broşürler, kurulacak bu iletişimin geleneksel araçlar›d›r. Öğrencilerle ilgili kişesel raporlar, öğretmen-aile telefonlaşmalar›, veli-öğretmen toplant›lar›, çocukla ilgili özel tart›şma ve görüşmelerin yap›lacağ›, ayr›ca çocuğun aile çevresi konusunda öğretmenlerin bilgileneceği ev ziyaretleri, çocuklar›n›n s›n›f içi etkinliklerini görme f›rsat› elde edecekleri anne-babaya aç›k s›n›f içi etkinlikleri izleme günleri, okul-aile ilişkilerinde uzun y›llard›r uygulanan iletişim yollar›d›r.
    • Rumeysa Topal
       
      okul-veli görüşmesi
  • Çocuğunuza sesli okunan bir öykü dinleterek, bu konuda sorular sorunuz.
  • Tüm aile üyelerinin kat›lacağ› okuma saatleri düzenleyiniz.
  • Aile üyeleriyle birlikte kütüphane ziyaretleri yap›n›z. Çocuklar›n›zla birlikte ödünç kitaplar al›n›z ve onlar›n yaz aylar›nda düzenlenen okuma programlar›na ya da okuma saatlerine kat›lmalar›n› teşvik ediniz.
  • Bu raşt›rmadan elde edilen bulgulara göre, okul başar›s›n›n yar›dan çoğunun aile katk›s›yla gerçekleştiği görülmektedir. (Malkoç, 1991).
Ahmet Sözen

şiddet.pdf - 0 views

shared by Ahmet Sözen on 07 Apr 17 - No Cached
  • Aile, yakın ilişkilerin, bütün doyumların, gelişimsel olanakların kaynağı olduğu gibi, kimi zamanda en büyük duygusal rahatsızlıkların, gerilim ve çatışmaların kaynağı da olabilir.
  • Bu da göstermektedir ki, ana babaların sürekli eğitilmeleri, bilinç ve duyarlılık geliştirme çalışmaları ailede şiddetin azaltılmasında önemli bir rol oynayabilmektedir
  • Bu durum ise çocuklarda içine kapanma, korkular taşıma, iletişim sorunları yaşama, okul yaşamında başarısızlık, arkadaşlarının ailesiyle ilgili sorular sormalarından çekindiği için okula bile gitmek istememe olarak kendini göstermektedir
  • ...7 more annotations...
  • Yaşamı kurtulanlarda ise depresyon, kaygı bozukluğu, sosyal uyumsuzluk, dışa vurum ya da içe atım sorunları, karşı olma ve karşı gelme bozuklukları vb. gibi ruhsal sorunlar gelişebilir.
  • Sözel şiddet gören çocukta özgüven eksikliği, tedirginlik, sinirlilik, korku, depresyon, içe kapanma, isteksizlik ve ümitsizlik gibi birçok ruhsal problem görülebilmektedir
  • Söz ve hareketlerin, karşı taraf üzerinde sindirme, baskı ve korkutma amacıyla cezalandırma ve kontrol kurma aracı olarak kullanılması sözel şiddet olarak tanımlanmaktadır.
  • sıra zekâ özürü ya da ruhsal örselenme sonucu bu çocuklarda genellikle okul başarısı düşüktür, bilişsel gelişimleri olumsuz yönde etkilenmektedir
  • Çocukların hayatında şiddet sadece sağlığını değil, ruhsal açıdan da gelişimlerini etkilemektedir. Çocuklarda, sosyal uyum azlığı, anti-sosyal davranışlar, okul devamlılığında azalma, dikkat azlığı, okul başarısında düşüklük, başkalarına şiddet gösterme, düşük benlik saygısı, güvensizlik, okula gitmeye korkma, yeme bozuklukları, sağlık problemleri, madde bağımlılığı, intihar girişimi, huzursuzluk, depresyon, hatalı cinsel seçimler, kendine zarar verme, suç işleme ve hatta ölüm ile sonuçlanmaktadır
  • annenin fiziksel veya cinsel şiddet yaşama durumuna göre çocuklarda görülen davranış sorunları sık sık kabus görme, yatağını ıslatma, çekingen/içine kapanık olma, Anneye/diğer çocuklara karşı saldırgan olma ve hırçınlaşarak ağlama olarak belirtmişlerdir.
  • Psikososyal müdahaleler arasında; Aile Odaklı Terapiler, İnsan ilişkilerinde Yaratıcı Drama Yaklaşımı, Psikodrama, Bilişsel Davranışçı Terapi, Çözüm Odaklı Terapi gibi uygulamalar yer almaktadır
Rumeysa Topal

5000076381-5000101713-1-PB.pdf - 2 views

shared by Rumeysa Topal on 21 Apr 17 - No Cached
  • Kimlik, farklı alanlarda farklı şekillerde tanımlanan kavramlardan biridir. Kimlik kavramının tanımında ortak bir noktada buluşulamamasının nedeni kavramın fiziksel, bilişsel ve toplumsal öğeleri içeriyor olmasıdır.
  • Erikson [2] kimlik kavramını açıklarken bazen bir duyguya, bazen de psikolojik bir yapıya işaret etmekte ve kimlik oluşum sürecini bilinç ve bilinç-dışı mekanizmaların bileşimi olarak açıklamaktadır. Marcia’ya göre kimlik, bireyin dürtülerinin, inançlarının ve kişisel geçmişinin dinamik bir örgütlenmesinden oluşmaktadır.[3]
  • Kimlik literatürde en genel anlamıyla, bireyin “ben kimim?” sorusuna verdiği yanıt olarak tanımlanmaktadır.
  • ...7 more annotations...
  • Marcia dağınık kimlik, ipotekli kimlik, başarılı kimlik ve morotoryum olmak üzere dört kimlik statüsü öne sürmüştür.[3]
  • Psikososyal bakış açısına göre olgunlaşma, bireye yeni yeterlilikler kazandırırken, aynı zamanda yeni sorumluluklar da yükler. Olgunlaşmanın her basamağında toplum çocuğun gereksinimlerini karşılar ve olgunlaşmada anababanın bakımı, okul, toplumsal örgütler, meslekler ve değerler önemlidir. Psikososyal gelişimde çocuk, kendi yaşam döngüsünü toplumsal yaşam döngüsünün içinde bulur ve kültür çocuğun gelişiminde önemli etkiye sahiptir.
  • Bu bağlamda kimlik keşfi süreci, kendini ve toplumu kabul etmeyi içermektedir. Yaşamın her döneminde “ben kimim?” sorusu sorulmakla birlikte bu soru ergenlikte yoğunluk kazanmaktadır.[2]
  • 7. Sosyal kimlik: Bireyin, sosyal alanla iletişimi sonucunda edindiği, başkalarının gözünde aynılık ve süreklilik duygusunu test etmesi ve gözlemesidir.[2]
  • Tablo.1. Erikson’un Psikososyal Gelişim Evreleri Kuramı ve Karşılık Gelen Kimlik Duygusu [2] Yaşam Dönemi Psikososyal Gelişim Evresi Kimlik Duygusu Bebeklik Temel güven-Güvensizlik “Ben bana verilenim” İlk çocukluk Özerklik-Utanç, kuşku “Ben oluşturduğum şeyim” Oyun çağı Girişimcilik-Suçluluk“Ben olacağımı hayal ettiğim şeyim” Okul çağı Çalışkanlı k-Aşağılık duygusu “Ben öğrenebildiklerimin tümüyüm” Ergenlik Kimlik duygusu-Kimlik kargaşası “Ben kimim” Genç Yetişkinlik Yakınlık-Yalıtılmışlık“Biz sevebildiklerimizin tümüyüz” Yetişkinlik Üretkenlik-Durgunluk “Ben ürettiğim şeyim” Yaşlılık Ego bütünlüğü-Umutsuzluk “Ben geride bırakabildiklerimim”
  • Ergenlikte kimlik bunalımının neden olduğu başka bir sonuç ise ters kimliktir. Ters kimlik statüsündeki ergenler toplumun ondan beklediği rollere karşı gelerek aşırı uç (marjinal) rolleri ve davranışları benimser. Erikson’a göre, kimlik gelişimini olumlu ve kabul gören bir ortamda tamamlamayan ergenler, hiçbir şey olmamak yerine, babası polis olan bir kızın kanunları çiğneyen biri olması ya da başarılı bir ailenin kızının okula gitmeyi reddetmesi örneklerindeki gibi istenmedik ya da toplumun kabul etmediği bir seçeneğe yönelebilirler.[2, 6]
  • 176 Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar - Current Approaches in Psychiatry Şekil.1. Blos’un Kuramında Bireyleşme Süreci [13]
Ahmet Sözen

EBEVEYN TUTUMLARI - 1 views

EBEVEYN TUTUMLARI VE ETKİLERİ Çocuğun kişilik özelliğinin belirlenmesinde, sorun çözme becelerinin gelişiminde ve çevresiyle etkileşiminde  anne babanın tutumu b...

EBEVEYN TUTUMLARI VE ETKİLERİ

started by Ahmet Sözen on 31 Mar 17 no follow-up yet
Ahmet Sözen

Çocuğumuzun Arkadaşları Kişiliğini Nasıl Etkiler? - 0 views

  • Çocuk, birbirinden farklı iki toplumsal çevrede büyür. Bu iki toplumsal çevreden birincisi, ana babası, öğretmenleri, akraba ve komşularının oluşturduğu yetişkinler çevresi; ikincisi ise akranlarından (yaşıtlarından) oluşan çevredir. Yetişkinler çevresinde ikincil statüde olan çocuk, akran grubunda yaşıtlarıyla eşit statüdedir.
  • çocukluk döneminden ergenlik dönemine doğru ilerlerken arkadaşlarıyla olan sosyal münasebetleri de gittikçe artmaktadır.
  • ergenlikte farklı gelişimsel özellikler arkadaşlığın bu dönemdeki önemini artırmaktadır.
  • ...3 more annotations...
  • Arkadaşlarca aranmak, beğenilmek ve benimsenmek, benlik saygısının önemli bir şartıdır. Çocuk akran grubunda kendi kişiliğini dener ve geliştirir.
  • özellikle ergenlik dönemindeki gençlerin arkadaşları tarafından kabul görmesi onun kendi kabulünü de olumlu yönde etkilemektedir.
  • Özellikle okul ya da izci grupları gence böyle fırsatlar sağlar.
  •  
    arkadaş çevresinin bireye etkileri
  •  
    arkadaş grubunun çocuğun gelişimine etkileri
Mine Korkmaz

Egitimpusulasi.net - 1 views

  • Çekingenlik hemen değilebilir bir husus değildir. Sabırlı olunmalı.Öncelikle çocukların annelerinden kopmalarına yardım etmek Çocuğun arkadaşlarıyla birlikte olmalarına oy ver, daha sonrada bir arkadaş grubu veya da faaliyet grubuna girmelerini sağlamak gerekir. Başarılı ve mutlu olacakları bir alanın keşfedilmesi onları huzurlu kılar.Resmi ve özel kurumlarla tanışması sağlanmalı. Bu bağlamda faturaların yatırılması vb. Vazife seçimleriÖğretmenleriyle konuşulmalı ve onların desteği sağlanmalı
  • Çocuğun fizyonomik yapısı ve konuşma şekliyle dalga geçilmemeli
  • Asla başkalarıyla kıyaslanmamalı ve kişiliği tahkir edilmemeli
  • ...12 more annotations...
  • Alaycı çocukların, çekingen çocukları maskara etmelerine asla müsaade etmemeli
  • Sportif faaliyetlere yönlendirilmeli
  • Öğretmen derste işlediği konu hakkında ona soru sormalıdır.
  • Öğretmen bu anlamda sınıftaki lider vasıflı çocuklarda yardım alabilmelidir.
  • Çocuk sınıf ortamında nazara verilmeli. Derse aktif katılması sağlanmalı ve yeri geldiğinde ödüllendirilmeli.
  • Öğretmenleriyle konuşulmalı ve onların desteği sağlanmalı
  • Öncelikle çocukların annelerinden kopmalarına yardım etmek
  • · Ebeveynin aşırı baskıcı ve otoriter olması· Ailenin aşırı koruyucu olması (tavuk anne sendromu)· Çocuğun başarısızlık korkusu taşıması· Çocuğun aile üyeleri tarafından ciddiye alınmaması, söylediklerine aldırış edilmemesi
  • · Çocuktan yaşı ve kapasitesinin üzerinde beklentiye girmek· Çocuğun sürekli eleştirilmesi ve başkalarıyla kıyaslanması· Çocuğun çabasına karşı tepkisiz kalmak· Çocuğu yüreklendirmemek · Çocuğun bazı konularda karar vermesine müsaade etmemek, onun duygu ve düşüncelerine değer vermemek
  • Çekingen çocukların çoğunun sınıfta sevdikleri bir yer vardır. Bu yer genellikle faaliyetlerden, kalabalıktan uzak ve rahatça oturabilecekleri bir minder üstü veya düz bir yerdir. Burada olup biten şeylerin çoğuna karşı ilgisiz ve birçoğundan habersizdirler
  • Çekingen çocuklar okul ortamı veya arkadaş grubu içinde olduklarında oyuna katılmak isteseler de kendilerinde bu cesareti bulamazlar.
  • Çekingen çocuklar yaşıtları ile ilişki kurmada zorlanırlar,
Ahmet Sözen

Ebeveyn tutumları ve etkileri- Aşırı Baskıcı Anne Baba - Aşırı Koruyucu Anne Baba - İlgisiz ve Kayıtsız Anne Baba - 4 views

  • her dediğini yapar, çocuğun istekleri ebeveyn için emir niteliği taşımaktadır.
  • onun egemenliğini kabul eder
  • Her istediği olan çocuk, okul gibi bir ortama girdiğinde uyum konusunda güçlük yaşayabilir ve  kurallar karşısında zorlanabilir.
    • Ahmet Sözen
       
      arkadaşlar en önemli madde bence burada bu madde
  • ...3 more annotations...
  • Dışlanan, yalnız bırakılan çocuk da saldırganlık eğilimleri gözlenebilir.
  • Sevgi
  • ve hoşgörü ile büyüyen çocuk, yeteneklerinin farkına varır ve kendini geliştirir.
  •  
    ebeveyn tutumları
1 - 9 of 9
Showing 20 items per page